top of page

Çocuk Psikiyatrisi

Zihinsel Engellilik

Zihinsel Engellilik,  genel entellektüel seviyenin altında kalarak, saydığımız alanlardan en az iki tanesinde önemli derecede sınırlamaların olmasıdır: iletişim, özbakım, sosyal/kişisel beceriler, cemiyet kaynaklarını kullanım, kendi kendini idare etme, fonksiyonel akademik başarı, iş, serbestlik, sağlık ve güvenlik.

Zihinsel Engellilik`de QEEG uygulamalı Neurofeedback tedavisi sonucunda WISC-R zeka testinde Zeka puan artışı ve TOVA dikkat testinde ilerleme gördük.

Down Sendromlu çocuklardaki Dikkat, konsantrasyon, konuşma, dürtüsellik, denge problemlerinde görülen başarı üzerine yine dünyada ilk defa neurofeedback tedavisini Zihinsel Engelli grupta uyguladık.

Yaşları 6-24 arasında değişen 23 bireyde yapılan bu çalışma, 19 bireyde başarılı oldu. NF eğitimi alan 23 hastanın 22’sinde QEEG raporlarında DPC-P ile klinik düzelme görüldü. 23 hastanın 19’unda WISC-R ve TOVA ile önemli derecede düzelme görüldü. WISC-R testinde 2 hasta bazı alt testlerde azalma nedeniyle toplam IQ’da azalma gösterirken 2 hasta bazı alt testlerde düzelme olmasına rağmen toplam IQ’da düzelme göstermedi ama bu vakalarda bile QEEG ve DPC-P’de düzelme vardı. Bu çalışma mental retardasyonda NF tedavisinin pozitif etkilerinin ilk bulgularını vermektedir. Bu çalışmanın sonuçları ek araştırmalar yapılmasını desteklemektedir.

zihinsel engelli tedavi neurofeedback psikiyatri

80-160 seans ortalama tedavi alan bu grupta, hiç okuma yazma bilmeyen, yazabilen ama okuyamayan, yalnızca 2-3 kelime konuşabilen, dürtüsel, hareketli, davranış bozukluğu gösteren, dikkat konsantrasyon problemi gösteren bireyler mevcuttu.

Çalıştığımız grup orta ve hafif derece zihinsel engelli gruptu. Belirgin olumlu değişiklikler gözlemledik. Halbuki, 23 hastanın 14’ü daha önce herhangi bir düzelme olmadan ilaç almışlardı. Bu değişiklikler, merkezimizde yapılan subjektif ön ve son testlerle, aileden alınan raporlarla ve her 40 seansta bir çekilen QEEG-Veri Bankası sonuçlarına göre değerlendirilmiştir.

Nörometrik Qeeg analizinde, bütün Qeeg değişkenleri z puanla hesaplanmaktadır; z puanı da o yaş grubu için +/- 2’ye kadar standart sapma normal olarak kabul edilmektedir. Eğer standart sapma, normalden daha fazlaysa, bu nöropatoloji ve anormallik şiddetini belirler.

Hastaların içinde z puanlarını normalize edebilenler, Neurofeedback tedavisinden en fazla faydalananlardır. 23 Kişiye uygulanan ve 19'inde görülen olumlu gelişmeleri  ISNR (International Society for Neuronal Regulation) bildirmiş ve 24-28 Şubat 2004 tarihleri arasında European Chapter toplantısına sunduk ve Clinical EEG and Neuroscience dergisinde 2010 yılında yayınladık.

Surmeli, T., & Ertem, A. (2010). Post-WISC–R and TOVA improvement with QEEG guided neurofeedback training in mentally retarded: A clinical case series of behavioral problems. Clinical EEG & Neuroscience, 41(1), 32–41.

Zihinsel engelli grupta dikkat, konsantrasyonlarında, kendilerini ifade etmelerinde, tekrar tekrar aynı şeyi söylemelerinde veya sormalarında, bekleme, sabretmelerinde, hareketliliklerinde, altına çiş/kaka kaçırmalarında, takıntılarında, motivasyonlarında, davranış bozukluklarında  aileden alınan bilgiler ve yapılan testler ve ölçekler ışığında istatistiksel ve klinik olarak anlamlı derecede olumlu gelişmeler kaydedildi. Altına çiş/kaka kaçıranların bu sorunları ortadan kalktı. Takıntıları, tekrar tekrar aynı şeyi söylemeleri veya soru sormaları kalmadı.

Vaka 1: Aile 8. sınıf öğrencisi, 13 yaşındaki erkek çocuğunun  iki senedir aşırı evhamı olduğunu annesinin öleceğine dair korku yaşadığını, sürekli tekrarlayıcı sorular sorduğunu  son 1 senedir bunun oldukça arttığını, kafasına devamlı bir şeyleri taktığını belirtti. Yaygaracı, sabırsız ve çok hırçın olduğunu ve kızgınlığının 30-90 dakika sürdüğünü; bu gibi anlarda bağırdığını, insanlara vurduğunu, etrafındaki eşyaları kırdığını ve küfür ettiğini ifade etti. Bunların yanı sıra, okul başarısı çok düşüktü, derslere karşı hiç ilgisi yoktu, çarpım tablosunu çok iyi bilmiyordu ve dört zayıfı vardı. Beş-On dakika içinde dikkati dağılıyor, öğrendiklerini çabucak unutuyordu. Derste sıkılınca arkadaşları ile konuştuğunu, konuşturulursa cevap verdiğini, komiklik yapana güldüğünü veya suskun bir şekilde derste oturduğunu öğrendik. Aile ayrıca çocuğunun kurallara uymadığını ve çoğu zaman dalgın ve unutkan olduğunu anlattıklarına ekledi. “İki ekmek al” dendiği halde bir ekmek alıp gelebiliyordu. Yapılan detaylı görüşmede, merdivenlerden düşmesi sonucu kafa darbesi aldığı da anlaşılıyordu.

Hastanın yapılan QEEG NxLink veri bankası incelemesinde elektrofizyolojik olarak Öğrenme Zorluğu grubuna benzediğini , ama WISC-R testinde orta derecede Zihinsel Özürlü gruba girdiğini anladık. WISC-R testi sözel IQ:56, performance IQ:68, toplam  IQ: 59. TOVA testleri de normal sınırlarda değildi. İlkokul 8.ci sınıf öğrencisi olan erkek çocuğu bu IQ skorları ile okulda zorlanarak ve hatırla sınıfını geçiyordu. Bu durumda olan birçok çocuk merkezimizden yardım istiyor; bu yüzden zihinsel özürlü grubuna girip ilkokul sisteminde olmaması gereken çocuk sayısının hiç de az olmadığını söyleyebiliriz.

QEEG Neurometrik analizde normalden sapmalar olan bölgelere 13 saat Neurofeedback seansı uygulanmasından sonra yapılan görüşmede, aile çocuklarının tekrarlayıcı sorularının ve  kafasına taktığı şeylerin azaldığını bildirdi. Kızgınlık anlarında bağırma, vurup kırma gibi huylarında oldukça azalma olmuş ve çoğu zaman yaşadığı dalgınlık da ortadan kalmıştı. Ayrıca bu görüşmede dikkat ve konsantrasyonunun da arttığını, bunu ders dinlerken fark edebildiğini anlattı.Ama hâlâ derse pek fazla ilgisinin olmadığını annesi rapor etti.

21 saat Neurofeedback seansının ardından, daha önce birçok şeyi sorun ederken bunları artık kafasına takmadığını, tekrarlayıcı sorularının daha da azaldığını, dalgınlığının kalmadığını anne belirtti. Okulda ders başarısına yansıyan bir gelişme olmadığını eve gelince hâlâ kendi başına derse oturup çalışmadığını belirtti annesi.

33 saat Neurofeedback seansı bittiğinde, anne oğlunun okul başarısında artış olduğunu dile getirdi. Daha önce zayıf olan İngilizce, Fen Bilgisi ve Tarih ders notlarını yükseltmişti ve artık eve gelince ödevlerini yapıyordu. Bunların yanı sıra, ailesi onun kurallara uymaya başladığını ve daha sabırlı olduğunu ifade etti. Ayrıca bu görüşmede ölüm korkusunu yendiğini de dile getirdi. Onun ve ailesinin belirttiği gelişmelere özel eğitimde de rastlanmıştı. Buradan alınan raporlarda, dikkatinin, sabrının arttığı ve hafızasında gelişmeler gözlemlendiği belirtiliyordu.  Eskiden 10-20 kez aynı soruyu tekrar tekrar sorarken şimdi 3-4 keze inmişti. Sorduğu soruyu kafasına takıp dert etmesinin azaldığını  belirten anne oğlunun çarpım tablosunu hâlâ ezberleyemediğini de ekledi. 

51 saat Neurofeedback, seans görüşmesinde, 4 zayıf dersinden geçerli not aldığını ve unutkanlığının azaldığını ifade etti. Aile, bunlara ek olarak, onun daha önce sergilediği acımasız tavırlarının da azaldığını ve bağırmasının kalmadığını anlattı. Oğlunun daha paylaşımcı olmaya başladığını, kıskançlığının kalmadığını ve artık kendini eve kapatmak yerine dışarıda da zaman geçirmek istediğini dile getirdi. Tekrar tekrar sormaları bitti. Annesinin öleceğine dair korkusu kalmadı. Göz dalmalarının tamamen ortadan kalktığını, defalarca kıyafetlerinin pis mi temiz mi diye sormasının tamamen bittiğini belirten anne oğlunun ilk defa kitap okuduğunu heyecanla anlattı. Eve daha önce misafir gelmesini istemezken şimdi gelmesini istediğini anlattı.

Bir sene sonra anne ve çocuğu ile yapılan görüşmede  gelişmelerin devam ettiğini ve tedavi ile gelişen tabloda en ufak bir bozulma olmadığını tespit ettik. Tedavi bitiminde yapılan WISC-R testinde Sözel IQ: 56 dan 8 puana artış ile 64 olmuş, Performans IQ: 68  Toplam IQ: 59 iken 4 puan artış ile 63 olmuştu.. Sözel IQ da 8 puan, toplamda  4 puan artış olmuştu. Neurofeedback tedavisi ile olumlu gelişmeler iyi bir özel eğitim ve okul programı ile eksik olan bilgileri tamamlanırsa onun gelecek yıllarda  daha iyi fonksiyon etmesini sağlayacaktır. Milli Eğitim bakanlığının ve Okullarımızın bunlarla ilgili ciddi programlar yapıp uygulamasının çok iyi olacağını düşünüyorum.

Vaka 2: 16 yaşındaki Kız Meslek Lisesi 1.ci sınıf öğrencisi  unutkanlık, dikkat eksikliği, alınganlık, davranış bozukluğu (yerli yersiz konuşma, çocuksu hareketler, anneye babaya, arkadaşlara karşı kolay agresifleşme, arkadaşlarına surat asıp küsme) şikayetlerinin olduğunu kendisi ve aileden aldığımız bilgiler doğrultusunda belirledik. Ayrıca onun şüpheci düşünceleri (İnsanların onunla ilgili, onun hakkında konuştuklarını, ona bakarak güldüklerini) olduğu tespit edildi. Bir yıl önce kollarını kalemle kesercesine çizdiğini,  ellerini jiletle kesip, kanatıp bantladığını, yazın ise okula gitme isteksizliğinin başladığını anlattı. Şu sıralarda arkadaşlarıyla arasındaki problemlerin az olduğunu ama hâlâ arkadaşlarını yanlış anladığını, okulda moralinin bozuk olduğunu, hareketlerine dikkat edemediğini de ekledi. Kendini kuzenlerinden de soyutlamakta ve onları iki yüzlü olarak görmekteydi. Kızgınlığı 15-30 dakika sürmekte, bu sırada bağırma, hırçınlaşma, ve çok fazla küfür etme gibi davranışlar sergilemekteydi. Vurma, kırma gibi davranışları olmayan hastanın anneye sözlü hakaretlerle kötü davrandığı öğrenildi. Annesine ağza alınmayacak kelimeler söylediği, kardeşiyle anlaşamadığı, ona da kötü kelimeler söylediği öğrenildi. Ayrıca okulda başarılı bir öğrenci değildi. Önceki yıl sınıfta kaldığını, matematik, fizik ve kimyadan şu anda da zayıf aldığını, bu dersleri hiç anlamadığını anlattı. Edebiyatı sevdiğini, eve gidince ders çalışmadığını, annesinin baskısı ile derse oturursa da 10-15 dakika dikkatini verebildiğini, 45 dakikalık bir dersi 20-30 dakika dinleyebildiğini daha sonra konuştuğunu, elinde kalemle oynadığını, dersle alakası olmayan çizim yaptığını, başka bir kitabı okuduğunu, dersde hayal kurduğunu, sırasında uyuduğunu öğrendik. Annesi kızının kendine güvenin az olduğunu, çalıştıklarının aklında kalmadığını,sıkıntıda ellerinin üşüdüğünü, sağ elinde uyuşmalar olduğunu, kulaklarında uğultu duyduğunu, içinde devamlı sıkıntı olduğunu, arada sırada titremeler olduğunu ve tırnaklarını yediğini ekledi.

Doğum öyküsüne bakıldığında annesi normal bir hamilelik geçirdiğini, doğumun normal olduğunu, doğumdan sonra  anne sütünü az emdiğini anlattı. Ayrıca 7 aylıkken havale geçirmiş, bir antiepileptik ilaç 7 yaşına kadar kullanılmış. “Küçük ya da büyük herhangi bir darbe kafasına aldı mı” diye sorulduğunda 4-5 yaşındayken salıncaktan düştüğünü ve başının arkasının şiştiğini, 6 yaşındayken merdivenlerden düştüğünü kafasının sağ ön kısmının şiştiğini ama biliç kaybı yaşanmadığını öğrendim. Okulun rehberlik bölümü 3. sınıfta aileyi bir tedavi merkezine yönlendirince DEHA teşhisi ile amfetamin grubundan kısa etkili olan bir ilaç kullandırılmış ama iyi gelmemiş. Hikaye sırasında babasının da iki kez epilepsi geçirdiği öğrenildi.

 

Özel öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, davranış bozukluğu olduğu düşünülen hastada ayrıca  mental retardasyon olabileceği düşünüldü, QEEG, TOVA, WISC-R ve  kan testleri istendi. Kan testleri normaldi.

Yaşıtlara göre durumunun ne olduğunu anlayabilmek için WISC-R istenmiş, buna göre uygulanan WISC-R ile Sözel Test Zeka Puanı 56, Performans Test Zeka puanı  68 ve Tüm Test Zeka Puanı  59 olarak belirlendi (1980 Türk normlarına göre). Bu çocuğumuz Orta düzeyde Zihinsel Engelli gruba girmekteydi. Bu atlanmıştı ve normal ilkokulda devam etmesi hem okul ve hem de aile tarafından sağlanmıştı. Haftada iki kez özel eğitim alması önerildi. QEEG NxLink veri tabanı incelemesi geçirilmiş kafa Travması tavsiye etti. DEHA veya Öğrenme zorluğu grubuna benzemediğini tavsiye etti. Eğer ciddi planlı bir çalışma yapılmazsa bu kızın zeka skorları her sene daha geriye gidecekti.

QEEG Neurometrik analizde normalden sapmalar olan bölgelere neurofeedback tedavisi uygulanmasından sonraki 13 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede hasta,  tırnaklarını ağzına götürmede azalma olduğunu, annesine karşı olan davranışlarında yumuşama olduğunu, eskiden yapmamasına rağmen şimdi yolda yürürken annesinin koluna girdiğini söyledi. Ayrıca tedaviye istekli geldiğini belirten hasta “Okula gitmek istemiyorum, okulu sevmiyorum, gitmeyeceğim, şikayetlerim var” cümlesiyle de sıkıntısını dile getirdi. Servise binerken sıkıntısının, ağlamasının olduğunu, okul çıkışı sıkıntı yaşadığını söyledi. Hastanın yerli yersiz konuşmalarının ve çocuksu hareketlerinin azaldığı öğrenildi. Arkadaşlarının onun hakkında konuştuğu düşünceleri azaldı. Bu süre içinde en yakın arkadaşıyla küstü. Anneye ve kardeşe karşı küfürlü konuşmaları azaldı. Derslerde uyuma (matematik dersinde), çizim yapma, hayal kurma devam ederken konuşma, kalemle oynama, kulak uğultuları azaldı. Sıkıntılı zamanlarında elleri üşüyen hastanın zaman zaman sağ el kaslarında uyuşma oluyordu. Eve gelince ders çalışma isteği yoktu.

20 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede tırnak yemesinin oldukça azaldığını, TV karşısında yemek yemediğini, çok fazla televizyon izlemediğini, fazla kontör harcamadığını, annesine fevri davranmadığını söyledi. Duvarındaki posterlerin odasında boş boş durduğunu ve bir işe yaramadığını düşünerek çıkarttığını belirtti. Eskiden çok sevdiği şarkıcılara karşı olan yoğun sevgisi azaldı. Bu konudaki fanatikliği azalmıştı. Tikleri zaman zaman devam ediyordu (burnunda). Eskiden babasıyla çok çekingen konuştuğu anne tarafından dile getirildi, ama şimdi babasıyla gayet rahat konuşabiliyordu. Paranoid (şüpheci) düşünceleri kalmadı, arkadaş iletişimi düzeldi, çocuksu hareketleri azaldı Küfür etmesi ise hâlâ devam etmekle birlikte bariz azaldı. Kulak uğultusu, sıkıntısı, ellerinin buz tutması, titreme, heyecan ve bir şey olacakmış düşüncesiyle telaşlanması bitti. Okul hayatı sorulduğunda önceden okula gitmek istemezken. şimdi okula gitmek istediğini belirtti. Daha önce hiç derse kalkmazken, Edebiyat dersinde derse kalktığını, genellikle sözel derslerde derse kalktığını söyledi. Derslerde (özellikle matematik de)  uyuma kalmadı, hayal kurma ve kalemle oynama azalırken çizim yapma kalmadı. Eve geldiğinde derse oturmaya fırsatının olmadığını söyledi.Anne heyecanla “artık kitap okuyor” dedi. Eskiden okuldan gelince annesine kızan hasta şimdi ise okuldan gelince annesine sarılmaya başladı.

 

32 saat Neurofeedback seansı sonrasında herşeyin iyi gittiğini söyleyen hasta ve ailesi problemlerinin olmadığını, tırnak yemesinin, küfürlü konuşmasının (22 saat seanstan sonra) kalmadığını da ekledi. Konuşmaları nadiren tepkili olabiliyordu. Tikleri ve çocuksu hareketleri ortadan kalkan hastanın babayla iletişimi çok güzel oldu. Arkadaşlarının hakkında konuştuklarına dair paranoyaları kalmayan hastanın yerli yersiz konuşması bariz derecede azaldı. Kulak uğultusu, sıkıntıda el üşümesi, sağ kol uyuşması ortadan kalktı. Bazen alınganlığı devam etmekteydi. Eve gelince ders çalışma isteğinin olduğunu ve dersini seanslara gelirken getirip çalıştığını belirtti. Okula gitme isteği düzeldi.

41 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede önceki görüşmede belirttiği her şeyin hâlâ iyi gittiğini tekrarladı. Okula gitmeyi sevdiğini, arkadaşlarıyla iletişimin iyi olduğunu ve bunlarla birlikte okul hayatının iyi gittiğini, arkadaşlarının onun hakkında konuştuğunu düşünmediğini belirtti. Tüm derslerinde notlarında artış olmuştu. 45 dakikalık dersin 15 dakikasına dikkatini verirken derste konuşması devam etmekte, hayal kurması, uyuması, kalemle oynama, çizim yapma davranışlarının eskiye oranla azaldığı söylendi. Edebiyat, tarih, din gibi sevdiği derslerde dikkatini toplayabildiği eve geldiği zaman ders çalışma isteğinin olduğunu ancak derse oturmadığını belirtti. Tırnak yeme alışkanlığını, çocuksu davranışlarının ve tikinin artık hiç olmadığını söyleyen hastanın anneye karşı tekrar çok agresif davrandığı ve küfürlü konuşmalarına başladığı öğrenildi. Babası ile iletişimi iyi olan hasta kardeşiyle bazen kavga edebiliyor ancak eskisi kadar küfürlü konuşmuyordu. Yerli yersiz konuşmasının bariz derecede azaldığı da eklendi. Motivasyon ve agresivite konusunda oluşan olumlu gelişmeler daha kalıcı olmamıştı. Ailenin ebeveynlik tarzı tekrar sorgulandı ve Dur Düşün Eylem’e Geç Ceza ve Ödül sisteminin devam edilmediği öğrenildi. Bu konuda ısrarcı olunması gerektiği tekrar vurgulandı.

50 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede karnesini gördükten sonra kalemle kolunu çizen hastanın ailesini üzdüğü öğrenildi. Matematik problemini anlamasında artış vardı ancak tahtaya kalkınca, parmak kaldırınca kendini güvensiz hissetmekteydi. Eve gelince derslerini yapmayan, ders motivasyonunun bittiğini söyleyen hasta okula gidince de evde ders çalışacağını söylüyordu.  Kendine güveni az olup küfürlü konuşmasına ve davranış bozukluğuna devam etmekteydi. Anneye karşı tepkiliydi, bu tepkisini “Öl, geber” diyerek dile getirmekteydi. Anne, tik, tırnak yeme, derste hayal kurma davranışlarının artık görülmediğini söyledi. Farkındalığı arttığı için yapamadığını akademik yönden anlayınca hayal kırıklığına uğrayıp davranış problemi tekrarlamıştı.

60 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede de her şeyin gayet iyi gittiğini, anneye karşı kullandığı kelimelere artık daha dikkat ettiğini ve bununla birlikte anneye karşı davranışlarında düzelme olduğunu belirtti. Okulda bazı derslerde yüksek notlar alabildiğini, okuldaki arkadaşlarıyla probleminin olmadığını ve artık tırnak yemediğini belirtti. Bu görüşmeden sonra WISC-R ve TOVA testinin tekrar edilmesine karar verildi.

70 saat Neurofeedback seansı sonrasında yapılan görüşmede tırnak yeme davranışının kalmadığını, davranış ve evdeki hareketlerinin daha yumuşak, genç kıza yakışır şekilde olduğunu, hareketlerinin fevri olmadığını ve olgunlaştığını söyledi. Bu arada sınıfını geçen hasta kardeşi ile arasının iyi olduğunu, kendine güveninin arttığını, uykularında artık konuşmadığını, kafasına artık bir şey takmadığını, şehir içinde tek başına bir yerlere gidip geldiğini belirtti.

Tekrar uygulanan WISC-R ile Sözel Test Zeka Puanı 67, Performans Test Zeka puanı 81 ve Tüm Test Zeka Puanı 72 olarak belirlendi (1980 Türk normlarına göre). Sözel Zeka Puanında 11, Performans Zeka Puanında 13 ve Tüm Zeka Puanında ise 13  puan artma gözlenmiştir. Tedaviye başlarken özel eğitim alması önerildi ama aile bu önerimizi hiçbir zaman yerine getirmedi. Neurofeedback tedavisi ile IQ artışı diğer çocuklarımızda da gördüklerimiz gibiydi. Eğer tedavi etmeseydik IQ skorları gerileyecekti, Neurofeedback tedavisi ile 13 puanlık bir artış ve de özel eğitim almadan olması çarpıcı bir sonuçtu. Bu beynin ciddi bir özel eğitim ve okulun programlı bir şekilde bu konuda yaklaşımı ile normal IQ sınırlarına getirilebileceğini düşündürüyordu. “Neden olmasın?” Bu çocuklarımız hepimizle aynı toplumda yaşayacak ve yarın onların eğitilebilir beyinleri doğru yöntemlerle düzeltilmezse yaratacağı sorunlar bize de toplumun bireyleri olarak yansıyacaktır.

Tedaviden 1 ay sonra ondaki tüm olumlu gelişmelerin iyice oturduğunu aileden öğrendik. Davranışları ile ilgili hiç sorun yaşamıyordu aile artık. Tavsiyelerimiz doğrultusunda özel eğitim almasını sağlamak için tam teşekküllü bir hastaneden rapor almak için başvurdular. Tedaviden 5 ay sonra olumlu gelişmeler devam ediyordu.

Zihinsel Engellilik Bilimsel Yayınlar
bottom of page