Çocuk Psikiyatrisi
Otizm
Örnek Otizm Vakası:
4 yaşındaki bir erkek çocuğu başka türlü adlandırılamayan yaygıngelişimsel bozukluk tanısı almıştı. Çok ağır davranışsal ve duygusal kendini kontroledememe problemleri vardı, erkek kardeşine ve anne babaya karşı şiddetli agresifdavranışlar ve kendine zarar verici davranışlar, ısırmak ve günde birkaç kere kafasını vurmak gibi. İki ya da 3 kelimelik cümleleri vardı, çoğu da ekolalik (duyduğunu tekrar) cümlelerdi, tekrarlayıcı hareketleri vardı, annesiyle dahi sosyal iletişimi yok denecek kadar azdı.
Otistik Çocukta QEEG Beyin Haritası:
Aşa solda kendi yaş grubu karşılaştırmalı QEEG veri tabanı analizinde normalden fazla Beta ve Yiksek Beta dalgasında artış bulundu. Neurofeedback tedavisi ile Beta artışının azaltılması iyileşmesine katkıda oldu.
Otistik Çocukta Neurofeedback Tedavisi:
Haftada 2 kere EEG Biofeedback seanslarıyla 3 ay sonra agresif davranışları ve öfke patlamaları çok büyükoranda yatıştı, dil gelişimi önemli derecede ilerledi, akranlarıyla paralel oyunlaroynamaya başladı, ailesi ve kardeşiyle iletişimi önemli derecede gelişti.
Genel olarak gelişmeler dikkat, yönetici işlevler, anksiyete ve duygusal kontrolsüzlükteazalma ve en önemlisi “kendi dünyasından” çıkıp çevrenin, dış dünyanın farkında olma.
Otistik Çocuklarda QEEG Bulguları:
Birçok çalışmalar otistik çocuklar ile normal çocukların karşılaştırılmasında çeşitliderecelere varan EEG farklılıkları gösterdi (Tsai LY, 1987). Farklı EEG kayıtları kullanançalışmalar (normal, uyanık, Stage II, uyku ve kognitif aktivasyon sırasında) normal çocuklarda hemisfer farklılıkları tespit ettiler, ve otizimi olan çocuklar,ve aynı yaşgrubundan zihinsel özürlü çocuklarda yapılan en geniş çalışmadır (Cantor DS,1986).
Otistik çocuklar, normal çocuklar ve zihinsel özürlü çocuklarla karşılaştırıldığındafrontal/temporal ve sol temporal total power’da artış ve power asimetrisinde azalışgösterdiler. Otistik çocukların ve aynı yaş grubundan karşılaştırdıkları çocukların EEG coherence bozuklukları diğer iki gruptan daha fazla beynin içinde ve iki hemisferarasında olduğunu belirttiler. Otistik çocukların EEG bulguları beyin hemisferik vetopografik ayırımında azalan bir özellikte olduğunu gösterdiler, bunun da olgunlaşmanıngecikmesi (maturational lag) ile bağlantılı olduğunu tavsiye ettiğini belirttiler(Kinsbourne M,1982).
Her bir otistik çocuktaki EEG ölçümlerinde olgunlaşmanın gecikme derecesi ve EEG yavaşlamasının miktarı eğitimsel stratejilerin geliştirilmesi için gerekliliği ispatlıyor. (Marosi E,1992)
Otizmde Neurofeedback Tedavisi Çalışmaları:
Otizmde EEG Biofeedback (EBF)’in kontrol grupla yayınlanmış bir çalışmasında (Jarusiewicz, B,2002) , 24 otistik katılımcı rastgele, ya EBF tedavisi için ya da kontrol grup olarak ayrılmıştı. 20 ya da daha fazla seans (ortalama 36) EEG Biofeedback standart protokol kullanılarak yapıldı.
EEG Biofeedback katılımcıları kontrol grupla kıyaslandığında sosyal alanda iletişimde, sağlıkta ve duyusal farkındalık ölçümlerinde anlamlı gelişmeler göstermiştir.
Otizmle ilgili yapılan 2. kontrollü çalışma da (Coben R, Padosky I,2008) 37 otistikvaka da 20 seans neurofeedback uygulandıktan sonra kontrol gruba göre OtistikSpektrum Bozukluk semptomlarındaki pozitif gelişmelerdeki başarı oranı yüzde89’dı (p<.0001). Otizm Tedavi Kontrol Listesindeki toplam semptomlardaortalama yüzde 26 oranında bir düşüş kaydedildi, kontrol gruptaki oran ise yüzde3.
Neurofeedback Tedavisi Kanıta Dayalı Tıp Kriteri:
İkinci kontrollü çalışma, Neurofeedback tedavisini Otizm’de deneysel olarak kullanılmaktan çıkarmıştır ve AAPB’nin Olasılıkla Etkili Sınıflanlamasına sokmuştur. (Monastra, 2005)
3. Kaliforniya Üniversitesi- Kognitif Bilim Departmanında Otistik SpektrumBozukluktaki Çocuklardaki Bilinen veya Bilinmeyen Uyaranlara Karşı Mu RitimBaskılanmasının Modülasyonu (Lindsay M. Oberman, Jaime A. Pineda, 2008) ileyapılan çifte körleme neurofeedback çalışmasında; 8 ila 12 yaşları arasında 13 normal gelişen ve 13 otistik spektrum bozukluktaki erkek çocuklarla neurofeedback uygulandı. Yakın zamanda yapılan çok yönlü çalışmada önesürülen ayna nöron sistemleri (MNS) otistik spektrum bozukluğu olanlardahasarlı olduğu için bunun insanlarla bağlantı kurmalarını engelliyor olabiliceğidüşünülüyor. Bu çalışma, otistik spektrum bozukluktaki çocuklarda bir aksiyonuseyrederken mu dalgasının baskılanmasını gösteren ilk çalışmadır. Bu gözlem, ayna nöron sistemlerinin bu çocuklarda bazı şartlar altında normal fonksiyon edebileceğini ve bunun da özellikler sosyalleşmeyi hedefleyen töropatikmüdahaleler için iyi olduğuna işaret etmektedir.
4. Kaliforniya Üniversitesi- Kognitif Bilim Departmanında Otistik ÇocuklardaNeurofeedback Eğitimi Sonrası Görülen Davranışsal ve ElektrofizyolojikDeğişiklikler (J. A. Pineda, 2008) ile yapılan bir başka çifte körleme çalışmada; Elektrofizyolojik 2 çalışma, neurofeedback eğitimi vasıtasıyla yapılan mu ritimoperant şartlanmasının, mu ritim baskılanmasını normalize ettiğini, ayna nöronaktivitesini ve otistik spektrum bozukluktaki çocuklardaki davranış bozukluklarınıdüzelttiği hipotezini test etmiştir.
1. çalışmada 8 yüksek fonksiyon eden otistik çocuk plasebo veya deneysel grubayerleştirildi. Eğitim sonrasında deneysel gruptakilerde azalmış mu ritim gücü vekoherens görüldü. Plasebo gruba kıyasla uzun süreli dikkatinde ve ATEC sonuçlarında da bir artış gözlendi.
2. çalışmada 19 yüksek fonksiyon eden otistik spektrum bozukluktaki çocuktaonaylanmış teşhisleriyle aynı prosedürden modifiye çifte körleme protokolü veyüksek mu bandı eğitimi aldılar. 1. çalışmada olduğu gibi dikkatlerinde ve ATEC sonuçlarında bir artma oldu ancak eğitim sonrası taklit becerisinde bir gelişmeolmadı.
Otistik Çocukların Ailelerinin Sözlü Beyanları:
Daha çok OtistikSpektrum Bozuklukları olan çocukların ailelerinin sözlü olarak söylediklerine dayanan, EEG Biofeedback’in hızla gelişen bir klinik tecrübe olduğudur. Otistik SpektrumBozukluk grubuyla çalışan EEG Biofeedback klinisyenlerinin sağlam temelli umumi fikirleri, EEG Biofeedback’in bu grupta anlamlı bir yüzdede önemli bir faydasağladığıdır. Çok ağır otistik çocuklardan yüksek fonksiyon eden otistiklere ve Asperger hastalığına kadar yardımcı olduğu görülmüştür. Otistik Spektrum Bozukluktakihastaların yüzde 70 ila yüzde 80’i yaklaşık olarak bu tedaviden fayda görmüştür. Fayda görme dereceleri hafiften çok fazlaya kadar değişiyor.
Temelde Otistik Spektrum Bozukluklarda EEG Biofeedback’in kullanımı bu gruptapsikofarmakoloji kullanımına benziyor. Bu çocukların hemen hemen hepsinde anlamlıderecede dikkat bozuklukları ve dürtüsellik mevcut. Bu gerçek, pratikte her zaman görmezden gelinse de DSM-IV yaygın gelişimsel bozuklukta Dikkat EksikliğiHiperaktivite tanısı konmamalıdır der.
Neurofeedback Tedavisinden Fayda Görülen Semptomlar:
Bu spektrum daki hemen hemen bütün çocuklarda dikkat problemi ve dürtüsellik mevcuttur. Yine buspektrumdaki hemen hemen bütün çocuklarda sıkıntı, obsesif-kompulsif (takıntı) semptomlar ve ruh durumu bozuklukları görülür.
Bu populasyonda neurofeedback kullanmanın mantığı ilaç kullanmakla benzer derecededir. EEG Biofeedback, bu gruptaaynı psikofarmakolojide olduğu gibi bütün bu spesifik problemleri, dikkat ve genelanlamda yönetici fonksiyonlardaki problemleri, sıkıntı takıntıları, anksiyeteyi, dikkati veyönetici işlevleri hedefler. (Hirshberg LM, 2005)
Neurofeedback ile Epilepsi nöbetleri (Lubar&Shouse,1976), Dikkat problemleri ( Lubar,Swartwood,Swartwood & O’Donell, 1995,Swingle,1996) ve Sıkıntı (Thomas & Sattlberger,1977) problemleridir. Bilgiyi işleme (okul ödevini yapabilme), uyku bozuklukları ve obsesif kompulsif davranışlarda da oldukça fayda görülür. (Hauri,1981; Hauri, Percy, Hellekson, Hartmann ve Russ ,1983; Tansey,1990 ; Sterman,1993; Sterman Kaiser ve Veigel, 1996; Abarbanel ,1995 ; Mann, Sterman ve Kaiser, 1996 ve Linden, Habib ve Radojevic, 1996). Ölçülen dikkat, dürtüsellik ve tepki değişkenliğinde anlamlı şekilde gelişmelerkaydettiğini raporlamışlardır. (Kaiser ve Othmer,1995)
Otizm Neurofeedback Tedavisi Seans Sayısı:
Otistik Spektrum Bozukluklarda diğer hastalıklara nazaran daha uzun seanslar yapmak gerekebilir, buyüzden de genellikle
klinisyenin kontrolü altında evde de bu eğitimin devamı yapılabiliyor (Hirshberg LM, 2005).
Otizm Biofeedback Eğitim:
Biofeedback tedavisi sonrası DEHB’da 6 ay, Otizm’de 12 ay, DEHB’da 24 ay ve DEHB’da 10 senelik takiplerde kalıcı olduğu bulundu ve komplikasyonu görülmedi. (Bakınız Dipnot 1-5)
Yakın zamanda yapılan META ANALİZ neurofeedback tedavi etkisinin kalıcı olduğunu göstermiştir. 500’den fazla katılımcının bulunduğu ve bunların çoğunun 8-12 yaş çocuklar olduğu 10 randomize kontrollü çalışmanın bir 2018 meta analizinin sonucu neurofeedback işleminin DEHB olan çocuklarda dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüselliğin tedavi sonlandıktan sonra 2 ile 12 ay arasında önemli ölçüde azalttığını bulmuştur. Neurofeedback işlemi uzun süreli ADHD belirtilerinin düzelmesini destekler. (Bakınız Dipnot 6)
Otizm Beyin Bağlantı Farkı:
Duffy ve arkadaşları 2012 yılında Otistik sendromuna giren çocukların beyin QEEG kayıtlamaları ile yüzde 100, 1 yaş grubunda teşhis edilmesine yardımcı olduğunu gösterdi.
DEHB, Otizm ve Öğrenme Zorluğu olan çocukların yüzde 10-30 oranında nöbet yapmayan epileptik deşarjlar klinik semptomlarına olumsuz katkı yapmaktadır. (Fonseca et al,2008) Bunların tespit edilmesi için QEEG kayıtlması gerekmektedir.